İnsan hiç bu kadar gaddar olmadı/ Rasim Özdenören
İnsanoğlu tarihinin hiçbir döneminde kendine karşı hiç bu kadar zalim olmadı, engizisyon zamanları dâhil...
Şu başlıklara ve spotlara bir göz atar mısınız?
"1. Almanya'da Neo-Naziler tarafından öldürülen Türkler için ülke gündemine damgasını vuran bir devlet töreni düzenlendi.
2. Yönetim karşıtı gösterilerin sürdüğü Suriye'de bugün 55 kişinin
öldüğü bildirildi. Ölenlerden 10'unun ise çocuk olduğu belirtildi.
3. Rusya'da Partisinin düzenlediği mitingte Liberal Demokrat Parti
lideri Vladimir Jirinovski, 'Artik zaman daraldı. Bu yılın Nisan-Temmuz
ayları arasında güney sınırlarımızda savaş başlayacak. Çok yakında
Suriye ve ardından ise İran işgal edilecek. Bugün Tahran, İsfahan
sokaklarında dolaşan gençler şunu bilmeliler ki Haziran ayında hepsi
öldürülecek. Azerbaycan ise Karabağ için Ermenistan'a saldıracak. Türk
ordusu da Güney Kafkaslara girecek' iddiasında bulundu.
4. Irak, adeta 2003'teki Amerikan işgali sonrası günlerine döndü.
Ülkenin birçok şehrinde bomba yüklü araçlar ve yola yerleştirilen
bombalarla düzenlenen saldırılarda en az 67 kişi hayatını
kaybetti./Bağdat'ta 32 kişinin öldüğü ve yaklaşık 100 kişinin
yaralandığı belirtildi./Kerkük'te saldırıda 2 kişi ölürken, 12 kişi de
yaralandı./Tikrit şehrinde saldırılarda 5 kişi öldü, 11 kişi
yaralandı./Biji şehrinde 1 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı.
Öldürme ve yaralama olayları bu minval üzere sürüp gidiyor.
5. Suriye güvenlik güçlerinin Humus'a yönelik bombardımanında aralarında
İngiliz Sunday Times gazetesinden Marie Colvin ve Fransız foto muhabiri
Remi Ochlik'in de olduğu çok sayıda kişinin ölmesine tepkiler sürüyor."
Yukarıdaki alıntılar yalnızca Yeni Şafak'ın 24.02.2012 tarihli nüshasından gelişigüzel seçtiklerim.
Albert Camus: "Yaşadığımız dünya öldürmenin haklı sayıldığı bir
dünyadır." diyordu 1940'larda (Karakutu:
"http://www.karakutu.com/index.php" tarih: 08.02.2012: 07:55). Aynı
yazının sonlarına doğru da şu cümleleri kuruyordu: "Gelecek yıllardaki
savaş ütopya güçleri ile gerçek güçleri arasında değil, gerçeği kendine
mal etmek isteyen değişik ütopyalar arasında olacak ve insanın
yapabileceği de bu ütopyalardan en zararsızını seçmekten başka bir şey
olmayacak. Ben şuna inanıyorum ki, her şeyi kurtaracağımızı ummak akıl
işi olmaktan çıktı."
Düşünürün umutsuz mu, yoksa gerçekçi mi olduğuna karar vermekte
zorlanıyorum doğrusu. Öldürmenin gündelik hayatımızın olağanları
arasında yer aldığı süreçte, bu zalim katliam, aslında bir ütopya veya
bir fikir uğruna bile işlenmiyor. Dolayımsız bir çıkar ilişkisi uğruna
dünyanın her yerinde, her an yüzlerce insan acımasızca katlediliyor. Ve
bizler bu olaya seyirci kalmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Bütün o
demokrasi söyleminin, insan hakları söyleminin, insan hayatına saygı
lakırdılarının içi boş iddialardan başka gerçeklikte tekabül ettiği
nesnel bir olgunun bulunmadığı, her bomba atılışında, her kurşun
sekişinde yüzümüze, yüreğimize bir şamar gibi inip duruyor.
Soğuk savaş döneminde, kırımların hiç olmazsa bir fikir uğruna ifa
edildiğini düşünerek teselli bulmak mümkündü. Bu gün insanların elinden o
teselli de alınmış bulunuyor. İnsanların birbirlerini kirli çıkarları
uğruna öldürdüğünü görmek iyice kahredici, yürek yaralayıcı oluyor.
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31250&y=RasimOzdenoren
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder