(Seyyar
kürdan satıcısı)
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul'da ticaretin tarihini anlatan
"Dersaadet'te Ticaret" isimli kitabı yayın dünyasına kazandırdı.
Osmanlı İstanbul’unda esnaflık bir sanattı
Kitapta, Osmanlı zamanında ticaretin belkemiğini oluşturan Ahiliğin
kuralları geniş bir biçimde ele alınırken, gururlanan, cimrilik eden,
kıskanan, karşısındakinin ayıbını örtmeyen, dedikodu yapan esnafların
Ahilik teşkilatından atıldığı anlatılıyor.
Dersaadet'te Ticaret'te esnafların padişah sefere çıkmadan önce bir
alay düzenledikleri ve bu alayın da şairlerden meddahlara, görevi ilahi
söylemek olan hanendelerden hekimlere, tütüncülerden sebzecilere kadar
temsilcilerin bulunduğu bilgisi yer alıyor.
Doç. Dr. Bayram Nazır tarafından yayına hazırlanan kitapta, esnaflığın
uyması gereken ahlak kuralları da anlatılıyor. Müşterilere iyi
davranmanın esas alındığı esnaflıkta, ahlaksız davranışlar suç olarak
kabul ediliyordu. Örneğin, hayvanlara küfreden bir kasabın şahitliği
geçerli sayılmazken, devletin verdiği resmi kantarla mallarını tartmayan esnaf da suçlu kabul ediliyordu.
İstanbul'da dükkan açmak için belirli yeterliliğe sahip olmak
gerektiği, esnafların yeterli meslek eğitimine sahip olsa dahi kendisi
için kefil bulamadıkça dükkan açamadığı anlatılan kitapta, ihtiyaç dışı
dükkan açarak piyasa fiyatlarıyla oynayan esnafın da esnaf kuralları
gereğince suçlu sayıldığı, ayrıca komşusunu rahatsız eden bir esnafın da ceza almaya mahkum edildiği bilgileri de yer alıyor.
Kitaba göre Osmanlı dönemindeki İstanbul'da bazı meslek grupları
padişahın özel destek ve himayesi altında bulunuyordu. Nakkaşlar,
kitapçılar, ciltçiler, madenciler, bıçakçılar, müzik aleti yapanlar,
oymacılar, tornacılar, kürkçüler, çizmeciler çeşitli nedenlerle padişah
himayesine girmiş esnaf grubundandı.
Omzuna astığı bir sırıkla ciğer satan ciğerciler, açık tuz satan
tuzcular, boyunlarına astıkları tulumlarla susatan sakalar, insan
taşıyan sedyeciler, seyyar berberler, kumaş satan basmacılar, pişmiş
koyun başı satan kelleciler, omuzlarına astıkları bir sırıkla mum satan
mumcular, seyyar terziler, düğünlerde oynayan çengiler ve bunun gibi çok
çeşitli meslek grubunun İstanbul halkına hizmet verdiği, dilencilerin
de bir meslek grubu olarak anlatıldığı kitapta, cami avlularında bulunan
ve kendilerine para verenlere de ''Sebilullah, Şehidan-ı Kervanı ervahı
için sebil'' (Allah yoluna, Kerbela çölünde susuzluktan ölenlerin
ruhları için sebil) şeklinde dua edenlerin de bir meslek erbabı
sayıldığı bilgisine yer veriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder